. " Esnafın durumu gerçekten çok kötü. Gündüz sıcak olduğundan ancak akşamları biraz hareketlenme oluyor çarşıda. Ancak müşteri yokluğundan esnaf gece 12 olmadan dükkanı kapatıyor.Geçen yıl büyük hayallerle açtığımız işyerinde ruhsat nedeniyle güçlüklerle karşılaşmıştık. Yeni sezonda güçlükleri aşarak dükkanımızı büyük umut ve heyecanla yeniden açtık. Bu yıl daha büyük zorluklarla karşılaşabileceğimizi düşünememiştik.Yoldan hiç turistin geçmemesi, caddelerin bomboş oluşu bizim için büyük hayal kırıklığı oldu.Geçim kaynağı turizm olan bu güzel ilçe için korkutucu bir durum."
Bu sözler Kemerli bir esnafa ait. Geçenlerde Kemer merkeze inmiştim. Dostumun işyerine da uğradım hatırını sormak için. Kara kara düşünüyordu işyerinin bir köşesinde. O yeri açmak için aylar öncesinden ne denli yoğun çalışma, çaba içinde olduğunun , ne denli büyük harcamalar yaptığının yakın tanığıyım. Ulaştıkları sonuç yukarıdaki sözlerinde saklı.
Bu durumda olan yalnız o değil. Kemerli esnafın genelinin durumu öyle. Hatta turistik yörelerimizin geneli öyle.Pek çok yerde esnafın işleri kesat. Adeta sinek avlıyorlar. Esnaflar, turist yokluğundan yakınıyorlar, "turistler artık çarşıya uğramıyorlar" diyorlar. Zor günlerden geçtiklerine işaretle, turizmde hareketlenme beklentisi içinde olduklarını söylüyorlar. Vergilerin, kiraların yüksekliğinden bahiste çalıştırdıkları elemanların ücretlerini, sigortalarını ödemede sıkıntı yaşadıklarını anlatıyorlar. Gelen az sayıda turistin fiyatları düşük tutsalar da pazarlığa giriştiklerini,ne yapacaklarını bilemez hale geldiklerini ifade ile Turizm Bakanlığı'nın ilgi ve desteğini beklediklerini söylüyorlar.Bir esnafın şu ifadeler ise dikkat çekici:" Uçaklar geliyor, turist geliyor ancak gelen turistler çarşıya uğramıyor."
Kemerli bir esnaf dostum derki : ". Giderleri sabit olan esnaf azami dört ay çalışabiliyor .Kalan sekiz ay cepten gidiyor. Dört ay içinde ise turistin "parasız" denilen kesimi pek para harcamıyor. Lüks otellerde kalanlara ise "herşey dahil sistemi" uygulandığından dışarıda alışveriş yaptırılmıyor. Otel içinde de çarşı esnafının satabileceği herşeyi satıyorlar.Ayrıca, oteldeki turisti dışarı çekecek hiçbir aktivite yok."Ben turist olsam Kemer çarşısına çıkmam için bir neden arasam yok. Sadece dükkan önünde oturan insanlar."
Bir başka dostum, geçmiş yıllarda kalitesiz,ucuz malları turistlere yüksek fiyatla satarak, "turisti kazıklayan" kimi esnafın , esnaflar hakkında duyulan güvensizliğin önemli bir nedeni olarak göstermekte."Bugün aynı turiste ne kadar kaliteli olursa olsun bir ürünü satarken güvensizlik ve verdiğim paranın karşılığını alamayacağım korkusu esnafı bu hale düşürdü" diyor dostum. Müşteri olmamasının, operatörlerin rehberlerince işlerin kötü gitmesinin temel sorumlusunun esnafın kendisi olduğunu ifade eden dostum, kara enformasyondan da yakınıyor."Daha uçağa bindiklerinde turistlere yönelik yanlış bilgilendirme başlıyor.Kaçırılabilecekleri, ilaç içirerek uyutup paralarının alınabileceği, fahiş fiyatlarla kalitesiz ürünlerin satılmaya çalışılabileceği şeklindeki yanıltıcı bilgiler otellerde de rehberler tarafından tekrarlanmakta ve turistler çarşı yerine AVM'lere yönlendirilmekte." diyor.
Görüldüğü üzere sorun çok boyutlu ve derin. Mevcut durumdan esnafın çıkaracağı dersler de var. İlgili kurumlarımızın alabileceği önlemler de var. Örneğin, orta vadeli bir planlama ile her şey dahil sistem masaya yatırılabilir. Sakıncaları, yararları gözden geçirilebilir. Yapılacak değerlendirmeler sonucu bazı beldelerde uygulanmaya devam edilir ancak doğal güzellikleri nadide nitelik taşıyan yörelerde bu lüks ve israf sistemi aşama aşama kaldırılabilir.
Böylece;
• Doğal özellikleri nadide nitelikte olan yöreler daha az tahrip edilir, daha çok korunur.
• Yöre turizmi restoranları, kafeleri, eğlence yerleri, dükkanları ile çeşitlenir, renklenir.
• Amacı sadece yatıp dinlenmek olmayan, gezmeyi görmeyi seven turist kitlesi cezbedilir.
• Kazanç daha geniş kitleye, yerel esnafa, halka yayılır.
• Turist başına elde edilen gelir daha da yükseltilmiş olur.
Bu yol haritasında tabii ki Turizm Bakanlığının, Turizm Birliklerinin, İşletmelerin, Belediyelerin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının eşgüdümlü ve kararlı yol almaları gerekir. Sadece karar almakla bugünden yarına bu değişim mümkün olmayabilir. Bu aktörlerin ortak iradeleri doğrultusunda;
o Bu yörelerde görece daha yüksek fiyatlarla oda+kahvaltı, yarım pansiyon konaklama hizmetleri teşvik edilmesi, mevzuat düzenlemeleri yapılması,
o Şehir planlamalarında ve alt yapılarında varsa eksikliklerin giderilmesi,
o Ulaşım ağlarının iyileştirilmesi,
o İnsan kaynakları için planlama ve çalışmalar yapılması,
o Kalite sistemlerinin otellerden diğer işletmelere yaygınlaştırılması,
o Kaliteye ve fiyatlara ilişkin denetim mekanizmalarının, yaptırımların güçlendirilmesi gerekebilecektir.
Bizden söylemesi. Dinleyen olur mu bilemem.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gürsel Demirok
KEMER'DE İŞLER KESAT
KEMER'DE İŞLER KESAT
. " Esnafın durumu gerçekten çok kötü. Gündüz sıcak olduğundan ancak akşamları biraz hareketlenme oluyor çarşıda. Ancak müşteri yokluğundan esnaf gece 12 olmadan dükkanı kapatıyor.Geçen yıl büyük hayallerle açtığımız işyerinde ruhsat nedeniyle güçlüklerle karşılaşmıştık. Yeni sezonda güçlükleri aşarak dükkanımızı büyük umut ve heyecanla yeniden açtık. Bu yıl daha büyük zorluklarla karşılaşabileceğimizi düşünememiştik.Yoldan hiç turistin geçmemesi, caddelerin bomboş oluşu bizim için büyük hayal kırıklığı oldu.Geçim kaynağı turizm olan bu güzel ilçe için korkutucu bir durum."
Bu sözler Kemerli bir esnafa ait. Geçenlerde Kemer merkeze inmiştim. Dostumun işyerine da uğradım hatırını sormak için. Kara kara düşünüyordu işyerinin bir köşesinde. O yeri açmak için aylar öncesinden ne denli yoğun çalışma, çaba içinde olduğunun , ne denli büyük harcamalar yaptığının yakın tanığıyım. Ulaştıkları sonuç yukarıdaki sözlerinde saklı.
Bu durumda olan yalnız o değil. Kemerli esnafın genelinin durumu öyle. Hatta turistik yörelerimizin geneli öyle.Pek çok yerde esnafın işleri kesat. Adeta sinek avlıyorlar. Esnaflar, turist yokluğundan yakınıyorlar, "turistler artık çarşıya uğramıyorlar" diyorlar. Zor günlerden geçtiklerine işaretle, turizmde hareketlenme beklentisi içinde olduklarını söylüyorlar. Vergilerin, kiraların yüksekliğinden bahiste çalıştırdıkları elemanların ücretlerini, sigortalarını ödemede sıkıntı yaşadıklarını anlatıyorlar. Gelen az sayıda turistin fiyatları düşük tutsalar da pazarlığa giriştiklerini,ne yapacaklarını bilemez hale geldiklerini ifade ile Turizm Bakanlığı'nın ilgi ve desteğini beklediklerini söylüyorlar.Bir esnafın şu ifadeler ise dikkat çekici:" Uçaklar geliyor, turist geliyor ancak gelen turistler çarşıya uğramıyor."
Kemerli bir esnaf dostum derki : ". Giderleri sabit olan esnaf azami dört ay çalışabiliyor .Kalan sekiz ay cepten gidiyor. Dört ay içinde ise turistin "parasız" denilen kesimi pek para harcamıyor. Lüks otellerde kalanlara ise "herşey dahil sistemi" uygulandığından dışarıda alışveriş yaptırılmıyor. Otel içinde de çarşı esnafının satabileceği herşeyi satıyorlar.Ayrıca, oteldeki turisti dışarı çekecek hiçbir aktivite yok."Ben turist olsam Kemer çarşısına çıkmam için bir neden arasam yok. Sadece dükkan önünde oturan insanlar."
Bir başka dostum, geçmiş yıllarda kalitesiz,ucuz malları turistlere yüksek fiyatla satarak, "turisti kazıklayan" kimi esnafın , esnaflar hakkında duyulan güvensizliğin önemli bir nedeni olarak göstermekte."Bugün aynı turiste ne kadar kaliteli olursa olsun bir ürünü satarken güvensizlik ve verdiğim paranın karşılığını alamayacağım korkusu esnafı bu hale düşürdü" diyor dostum. Müşteri olmamasının, operatörlerin rehberlerince işlerin kötü gitmesinin temel sorumlusunun esnafın kendisi olduğunu ifade eden dostum, kara enformasyondan da yakınıyor."Daha uçağa bindiklerinde turistlere yönelik yanlış bilgilendirme başlıyor.Kaçırılabilecekleri, ilaç içirerek uyutup paralarının alınabileceği, fahiş fiyatlarla kalitesiz ürünlerin satılmaya çalışılabileceği şeklindeki yanıltıcı bilgiler otellerde de rehberler tarafından tekrarlanmakta ve turistler çarşı yerine AVM'lere yönlendirilmekte." diyor.
Görüldüğü üzere sorun çok boyutlu ve derin. Mevcut durumdan esnafın çıkaracağı dersler de var. İlgili kurumlarımızın alabileceği önlemler de var. Örneğin, orta vadeli bir planlama ile her şey dahil sistem masaya yatırılabilir. Sakıncaları, yararları gözden geçirilebilir. Yapılacak değerlendirmeler sonucu bazı beldelerde uygulanmaya devam edilir ancak doğal güzellikleri nadide nitelik taşıyan yörelerde bu lüks ve israf sistemi aşama aşama kaldırılabilir.
Böylece;
• Doğal özellikleri nadide nitelikte olan yöreler daha az tahrip edilir, daha çok korunur.
• Yöre turizmi restoranları, kafeleri, eğlence yerleri, dükkanları ile çeşitlenir, renklenir.
• Amacı sadece yatıp dinlenmek olmayan, gezmeyi görmeyi seven turist kitlesi cezbedilir.
• Kazanç daha geniş kitleye, yerel esnafa, halka yayılır.
• Turist başına elde edilen gelir daha da yükseltilmiş olur.
Bu yol haritasında tabii ki Turizm Bakanlığının, Turizm Birliklerinin, İşletmelerin, Belediyelerin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının eşgüdümlü ve kararlı yol almaları gerekir. Sadece karar almakla bugünden yarına bu değişim mümkün olmayabilir. Bu aktörlerin ortak iradeleri doğrultusunda;
o Bu yörelerde görece daha yüksek fiyatlarla oda+kahvaltı, yarım pansiyon konaklama hizmetleri teşvik edilmesi, mevzuat düzenlemeleri yapılması,
o Şehir planlamalarında ve alt yapılarında varsa eksikliklerin giderilmesi,
o Ulaşım ağlarının iyileştirilmesi,
o İnsan kaynakları için planlama ve çalışmalar yapılması,
o Kalite sistemlerinin otellerden diğer işletmelere yaygınlaştırılması,
o Kaliteye ve fiyatlara ilişkin denetim mekanizmalarının, yaptırımların güçlendirilmesi gerekebilecektir.
Bizden söylemesi. Dinleyen olur mu bilemem.