Likya yolunu Cate Clow İngiltere doğumlu, 1989 yılına kadar İngiltere'de yaşamış Antalya'da serbest çalışmaya başladığı zaman antik yollar keşfetmeye, yürüyüş rotaları keşfine başlıyor.İngiliz Cate Clow, yaptığı çalışmalar ile Türkiye’nin en uzun yürüyüş rotasının güzergahını ortaya çıkarmış ve yaptığı işaretleme çalışmalarıyla bu yolu tüm doğa severler ile paylaşmıştı.Bununla ilgili ‘Likya Yolu’ isimli kitabı kaleme alan Clow’un çabaları sayesinde bu rota şu anda dünyanın en önemli 10 yürüyüş parkuru arasında gösteriliyor.

Halimiz şu ki, sahip olduğumuz değerleri ortaya çıkartmak için İngiliz, Fransız yada Almanların yol göstermesini bekleyeceğiz. Zira tarihi, kültürel değerlerimizin kıymetini bir türlü öğrenemiyoruz. İlla ki bir yabancı gelip bizim gözümüze sokacak.Nasıl ki yüzlerce yıllık Likya yolunu İngiliz hanımefendi bize gösterdiyse, diğer değerli eserlerimizi de yabancı birinin bizim gözümüze sokması bekleniyor.

Bunlardan bir tanesi Kemer’de bulunan Selçuklu av köşkü. Yıllardır yılan hikayesine dönem Selçuklu av köşkünün başına gelmeyen kalmadı.Bir türlü değeri bilinip turizme, kültür varlıklarımıza katılamadı. Yüzlerce kez konuşuldu vaadler yapıldı ama hala kendi kaderine terk edilmiş vaziyette bekliyor.

İkinci olarak ta Kocaburun’da bulunan mevziler. Mustafa Ertuğrul’un tarih yazdığı Paris2 ve Alexander gemilerini batırdığı mevziler var. Akdeniz’in Çanakkalesi olarak bilinen ve atalarımızın destanlar yazdığı bu mevziler hala ilgi bekliyor.Kendi haline bırakılmış mevziler yine kaderine terk edilmiş vaziyette.Yıllardır konuşulan düzenleme ve ulaşım projeleri tıpkı Selçuklu av köşkünde olduğu gibi hep havada kaldı. Hatta mevzilere ulaşmak imkansız gibi, zira telle çevrili alana gitmeniz için özel izin almanız gerekiyor. Bu da ayrı bir utanç tablosu. Velhasıl Mustafa Ertuğrul ve silah arkadaşlarının kahramanlık öyküsü yazdığı mevzilere gitmek isteyen Kemerli bir genç otel yetkililerinden izin almak zorunda.

Demem o ki, Selçuklu av köşkümüzü ve Mustafa Ertuğrul mevzileri gibi yerlerimizi ortaya çıkaracak, değerini bize gösterecek, dünyaya tanıtacak Cate Clow gibi İngiliz, Fransız ya da Alman kişilere ihtiyacımız var. Biz bu değerlerimizin kıymetini bilemiyoruz. Ancak Likya yolu örneğinde olduğu gibi bir İngiliz hanımefendinin bize yol, yöntem göstermesi lazım.

Selçuklu av köşkü ve mevziler konusunda yıllardır yaşanan ihmali görünce başka bir çare aklıma gelmiyor.Dilerim bir gün, yabancı bir hanımefendi ortaya çıkar ve Selçuklu av köşkü ve diğer tarihi, kültürel değerlerimizi bize ve dünyaya gösterir.