GELİDONYA FENERİ HERGÜN YÜZLERCE MİSAFİR AĞIRLIYOR
Sadece Türkiye’nin değil dünyanın en güzel yürüyüş parkurlarından Likya Yolu’un en güzel etabı Gelidonya fenerine yoğun ilgi, içinde bulunduğumuz kış aylarında artarak devam ediyor.Her gün yüzlerce yerli ve yabancı yürüyüş, fotoğrafçı ve doğasever adeta Gelidonya fenerine koşuyor. Özellikle yılın 300 günü güneşli Antalya iklimi göz önüne alındığında, böyle bir fırsatı kaçırmak akıl karı değil.
Likya Yolu, Fethiye'den Antalya'ya kadar uzanan, Türkiye'nin en ünlü ve en uzun yürüyüş yollarından birisidir. Yaklaşık 540 km uzunluğundaki bu yol, doğa severlere tarihi kalıntılar, deniz manzaraları ve zengin flora ile unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
Gelidonya Feneri, Likya Yolu üzerinde önemli bir nokta olarak kabul edilir. Yüksek bir tepede yer alan fener, muazzam bir deniz manzarası sunar ve bölgedeki yaban hayatı ile uyumlu bir doğal atmosferde yürüyüş yapma imkanı sağlar.
Kış Turizmi Açısından Gelidonya Feneri ;
Kış turizmi son yıllarda daha fazla ilgi görmeye başlamış, özellikle dağcılık, doğa yürüyüşü ve trekking gibi açık hava aktiviteleri tercih edilmeye başlanmıştır. Gelidonya Feneri'nin bulunduğu bölge, kış aylarında farklı bir güzellik sunar.
Doğa Yürüyüşleri: Likya Yolu üzerinde, Gelidonya Feneri çevresinde kış aylarında yapılacak yürüyüşler, doğanın sakinleştiği ve turist yoğunluğunun daha düşük olduğu bir dönem için idealdir. Bu yürüyüşlerde doğanın keyfini daha fazla çıkarabilirsiniz.
Kış aylarında, daha az kalabalık olduğu için bu bölgeyi gezmek ve keşfetmek, yaz aylarına kıyasla daha rahat bir deneyim sunar. Özellikle yüksek irtifa bölgelerinde karla kaplı manzaralar, yürüyüşçülere farklı bir atmosfer sunar.
Fotoğrafçılık ve Yaban Hayatı: Kışın, bölgedeki flora ve fauna farklı bir renge bürünür. Yürüyüş yaparken, çam ormanlarının arasından deniz manzaralarına kadar pek çok fotoğraf fırsatı bulabilirsiniz. Ayrıca kış aylarında yaban hayatını gözlemlemek için de iyi bir dönemdir.
Tarihi Zenginlik: Likya Yolu üzerindeki tarihi kalıntılar, Gelidonya Feneri'nin bulunduğu bölgeye ek olarak yürüyüşçüleri tarihin derinliklerine götürür. Kış aylarında bu kalıntıları keşfetmek, bölgenin geçmişine dair daha sakin bir deneyim sunar.
Kışın Yürüyüş için İpuçları:
Giysi Seçimi: Kış aylarında yürüyüş yaparken, özellikle dağlık ve tepelerdeki rüzgarlar ve değişken hava koşulları nedeniyle katmanlı giyim tercih edilmelidir. Havanın değişken olabileceği göz önünde bulundurularak yanınızda su geçirmez bir mont ve termal giysiler bulundurmanız faydalı olacaktır.
Yol Durumu: Kışın yağışlar, kayaların kayganlaşmasına yol açabileceğinden dikkatli olmak gerekir. Zor bir parkur değildir.
Işık Durumu: Kış günleri kısa olduğu için, yürüyüşünüzü sabah erken saatlerde başlatıp, öğleden önce bitirmeye çalışın. Aksi takdirde, karanlık basmadan önce güvenli bir şekilde hedefe ulaşmak zorlaşabilir.
Gelidonya Feneri tarihi ;
1934’te yapımına başlanan ve 1936’da faaliyete geçen Fener, Türkiye kıyılarında en yükseğe konumlanmış deniz feneri olarak biliniyor. İlk yapıldığında gaz yağıyla çalışan fener, günümüzde güneş enerjisi sistemiyle çalışıyor. Fener, Gelidonya Burnu, Taşlık Burnu ve Kırlangıç Burnu gibi geniş bir alana hizmet veriyor.
Gelidonya Feneri’nin önünde bulunan beş adalar, dünya denizcilik tarihinin en önemli batıklarından kabul edilen bir ticaret gemisi batığına da ev sahipliği yapıyor.
Karaöz’den sonra yol üzerindeki Cennet koyu da fotoğraf ve tarihi kalıntı bakımından görülmeye değer.