KORUMAZSAK KAYBEDERİZ
Ormanlar, göller, nehirler, kentler, kıyı ve denizler... Gezegenimiz birçok farklı ekosistemi barındırır ve bu ekosistemlerde yaşayan her bir canlının eşsiz bir yeri ve görevi vardır... Bu eşsiz canlıları korumak ancak #BirlikteMümkün. Yaban hayatını ve yaşam alanlarını korumak, yaşamak için ihtiyacımız olan kaynakları ve kendi yaşam alanlarımızı da korumamız anlamına geliyor.
2022 Yaşayan Gezegen Raporu’muza göre 50 yıldan kısa bir süre içinde omurgalı popülasyonlarında %69’luk bir düşüş görüldü. Biyolojik çeşitlilikte görülen bu düşüşün temel nedenleri arasında, iklim krizinin yıkıcı etkileri, ormansızlaşma, sürdürülebilir olmayan tarım ve yasadışı yaban hayatı ticareti gibi insan kaynaklı, türlerin yaşam alanlarının yok olmasına neden olan çevre sorunları yer alıyor.
Türkiye’de de doğal alanlarımızı hızla kaybederken, tehdit altında olan türlerin sayısı da hızla artıyor. Ülkemizde 10.000'den fazla bitki türü, 170’den fazla memeli, 470 kuş, 480 deniz balığı, 350 kelebek, 106 sürüngen ve 80.000'den fazla omurgasız tür yaşamakta. 2018 IUCN kırmızı listesine göre ülkemizde 401 tür tehdit altında.
Eğer bu şekilde devam edersek popülasyonlar azalmaya devam edecek, doğal hayat yok olmaya sürüklenecek ve hepimizin bağlı olduğu ekosistemlerin bütünlüğü tehlikeye girecek. Yeni bir başlangıca her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan bu günlerde hem doğanın sağlığını hem de kendi sağlığımızı korumak için yapmamız gereken türleri ve yaşam alanlarını korumaktır.. . Gelecek nesillere yaşayan bir dünya bırakabilmek bizim elimizde. Bu gidişata dur diyebilecek son nesil biziz.